Giriş
Türkiye’de marka kullanma yükümlülüğüne ilişkin uygulamalardan biri, marka yayımına itiraz süreçlerinde, marka başvuru sahibine tanınan, itiraz sahibine karşı markayı kullanmama savunması öne sürme hakkıdır. Bu bağlamda, belirli koşullar altında, üçüncü tarafın benzerlik iddiasına ilişkin itirazla karşılaşan marka başvuru sahibi, üçüncü taraftan itiraz konusu markayı kendi markası olarak kullandığının ispatını talep edebilir. Böyle bir durumda, itiraz sahibi itirazına dayanak gösterdiği markasının ciddi kullanımını ispat etmedikçe, itiraz reddedilecek ve itiraz konu marka başvurusuna ilişkin işlemler Türk Patent ve Marka Kurumu (“Türk Patent”) tarafından sürdürülmeye devam edecektir. Bu kısa makalede, Türk marka hukukunda, marka başvuru sahibinin, itiraz sahibi karşısındaki, kullanım ispatı talep hakkının nasıl düzenlendiğini inceleyeceğiz.
Marka Başvurusuna İtiraz Sürecine İlişkin Genel Notlar
Türk Patent’in, marka başvurusunu, usule ve mutlak ret gerekçelerine ilişkin incelemelerini takiben onaylaması halinde, ilgili başvuru Resmi Marka Bülteni’nde üçüncü kişilerin itirazları için 2 aylık süreyle yayımlanır. Üçüncü kişiler, nispi ret gerekçelerine dayanarak ilgili marka başvurusuna itiraz etmedikçe, Türk Patent, yayım süresinin sona ermesini takiben başvuru konusu markanın tescile karar verecektir.
Ancak, söz konusu yayım süresi içerisinde itiraz edilirse, Türk Patent itirazla ilgili olarak başvuru sahibini bilgilendirir ve bu bildirim tarihini takiben 1 ay içinde itiraza cevap dilekçesi sunma hakkı tanır. Marka başvurusunun tescil edilip edilmeyeceği hususunda, Türk Patent tarafından, başvuru ve itiraz sahiplerinin beyanlarının incelenmesi üzerine karar verilir. Türk Patent’in ilgili kararına itiraz edilebilir. Yapılan itirazlar Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (“YİDK”) tarafından değerlendirilir. Taraflar ilgili YİDK kararlarının iptali için Ankara’da bulunan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri huzurunda dava açabilirler.
Marka Başvurusu Sahibi Kullanmama Savunmasını Nasıl Sunabilir?
İtiraz sürecinde, marka başvurusu sahibinin, itiraz sahibine karşı itiraza dayanak markaların ciddi kullanımını ispatını talep edebilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte sağlanması gerekir:
İtirazın gerekçesi, itiraz edilen marka başvurusunun ile itiraza dayanak markalar ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunması (6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) 6. maddesinin 1. fıkrası), nispi ret nedenine dayanmalı; ve
İtiraz sahibinin itiraza dayanak markalar, itiraz edilen marka başvuru tarihinde (ya da rüçhan tarihinde) en az 5 yıllık süreyle tescil edilmiş halde olmalıdır.
Başvuru sahibi tarafından, kullanmama savunması, ancak itirazın bildirilmesini takip eden 1 ay içinde itiraza cevap dilekçesinde öne sürülebilir. Kullanmama savunmasının, ilk defa, YİDK nezdindeki itiraz aşamasında öne sürülmesi mümkün değildir.
Başvuru sahibi, itiraz sahibinden, itiraz sahibinin hangi markaları ve bu bağlamda ilgili markalara ilişkin hangi mal ve hizmetlerin kullanımına ilişkin ispat istediğini, çok açık bir biçimde belirtmelidir. Ayrıca kullanımın ispatı talebinin, her zaman itiraz sahibinin ilgili markasının tescilli sınıfları kapsamında olması gerekmektedir. Aksi halde, başvuru sahibinin kullanmama savunması dikkate alınmayacaktır.
İtiraz Sahibi İtiraza Dayanak Markanın Ciddi Kullanımını Nasıl İspat Edebilir?
Kullanmama savunmasının usulüne uygun olarak Türk Patent’e sunulması üzerine, Türk Patent, itiraz edilen marka başvurusunun başvuru tarihinden (ya da rüçhan tarihinden), önceki 5 yıllık süre içinde, itiraza dayanak markaların, itiraza konu mal ve hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri (örneğin itiraz sahibin kontrolünün ötesindeki sebepler) olduğuna ilişkin delil sunması için itiraz sahibine 1 aylık süre verir.
Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in (“Yönetmelik”) 30. maddesi, ciddi kullanımın ispatında kullanılabilecek delillerin, sınırlı olmayan bir listesini vermiştir. Bu maddeye göre, ambalaj, etiket, fiyat listesi, katalog, fatura, fotoğraf ve gazete ilanı gibi her türlü destekleyici belge kullanım ispatı amacıyla delil olarak gösterilebilir. İlgili belgeler, markanın, itiraz sahibi (ya da itiraz sahibinin rıza gösterdiği başka bir kişi) tarafından, Türkiye’de ilgili mal ve hizmetler kapsamında “ciddi” bir şekilde kullanıldığını göstermelidir.
Belirtmek gerekir ki ne Kanun ne de Yönetmelik’te “ciddi” kullanımın tanımına yer verilmemiştir. Ancak Türk Patent, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın içtihatlarını dikkate alarak 2017 yılında bir Kullanım İspatı Kılavuzu yayımlamıştır. Bu kılavuzda, ispat sunumuna ilişkin diğer açıklamalarla birlikte, Türk Patent’in “ciddi” kavramını nasıl yorumladığına ilişkin cevaplar bulabilmekteyiz. Kılavuzda, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın “Minimax” kararı bağlamında belirli ilkeler belirlendikten sonra, aşağıdaki şekilde bir özetleme yapılmaktadır:
Bir markanın “ciddi” kullanıldığına ilişkin niceliksel bir eşik belirlemek mümkün değildir; bu bağlamda olay bazında inceleme gereklidir;
Genel kural, asgari bir kullanım dahi, gerçek bir ticari amaca hizmet ettikçe, ciddi bir kullanım olarak değerlendirilebilir; bir başka deyişle, marka sahibi pazar payı yaratmak ya da yarattığı pazar payını korumak adına gösterdiği ciddi çabayı ispat etmelidir.
Markanın kullanımı itiraz sahibi tarafından ispat edilmedikçe itiraz reddedilecektir ve itiraz edilen marka başvurusunun tescil işlemleri devam edilecektir. Eğer itiraz eden, markanın kullanımını yalnızca belirli mal ve hizmetler çerçevesinde ispat edebilirse, itiraz bu mal ve hizmetlerle sınırlı bir şekilde Türk Patent tarafından incelenecektir.
Doğukan Berk Aksoy, LL.M. Avukat | Marka Vekili | Patent Vekili E: dogukan.aksoy@aksoy-ip.com T: 0 (312) 969 09 63