top of page
Aksoy-IP-Logo.png

Fikri Mülkiyet Haklarının Lisanslanması

Updated: Feb 14

Fikri mülkiyet hakkı sahibi (marka, tasarım, patent ve faydalı model), sahip olduğu hakkı, lisans sözleşmesi aracılığı ile, ülke çapında ya da belirli bölgelerde, üçüncü kişilerin kullanmasına izin verebilir. Bu kısa yazımızda, marka, tasarım, patent ve faydalı modele ilişkin olarak, lisans sözleşmelerinin, 6769 numaralı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda genel hatlarıyla nasıl düzenlendiğini incelenecektir[1].


Lisans Sözleşmesi

Taraflar, sözleşme serbestisi sınırları dahilinde lisansın koşullarını belirleyebilir.


Lisans, inhisarı lisans ve inhisari olmayan lisans olmak üzere iki türe ayrılır. Lisans sözleşmeleri, sözleşmede aksi açıkça kabul edilmedikçe inhisari olmayan lisans olarak kabul edilir. İnhisari olmayan lisans sözleşmelerinde lisans veren, ilgili fikri mülkiyet hakkını kendi kullanabileceği gibi, üçüncü kişilere aynı hakka ilişkin lisanslar verebilir. İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren aynı hakka konu olan lisansı başkasına veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de ilgili hakkı kullanamaz.


Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, inhisari lisans sahibi, ilgili hakkın ihlali durumunda, her türlü davayı kendi adına açma hakkına sahiptir. Ancak inhisari olmayan lisans sahibinin dava açabilmesi, bazı şartların yerine getirilmesine bağlıdır.


Lisansın türüne bakılmaksızın, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemez veya alt lisans veremez.


Markalarda, markanın tescil edildiği mal ve hizmetlerin bir kısmi için lisans verilmesi mümkündür. Çoklu tasarım başvurusu durumunda lisans, bütün tasarımlara veya çoklu başvuruya konu olan tasarımların bir kısmına verilebilir.


Türk Patent ve Marka Kurumu Nezdinde Kayıt

Devir sözleşmelerinin aksine, Türk hukukunda, lisans sözleşmelerinin geçerlilik için noterde tasdik edilmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Lisans sözleşmesinin Türk Patent ve Marka Kurumu’na (“Türk Patent”) kaydı ise isteğe bağlıdır. Yine de lisans sözleşmesinin sicile kaydı bazı avantajlarının bulunması sebebiyle tavsiye edilmektedir. Bu avantajların bazıları aşağıda listelenmiştir:

  • Lisans sözleşmesinin sicile kaydının gerçekleşmediği hallerde, lisans hakkı iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez

  • Lisans verenler, sicilde kayıtlı lisans sahibinin rızası olmadan, marka, tasarım, patent veya faydalı model haklarından vazgeçemezler.

  • Lisan verenler, sicilde kayıtlı lisans sahibinin rızası olmadan, marka haklarına ilişkin olarak kısmi yenileme yapamazlar.

  • Lisans verenler, sicilde inhisarı lisansı kayıtlı olan lisans sahibinin yazılı izni olmadan, lisans konusu markaya ilişkin olarak, üçüncü kişilerin yapmış olduğu marka başvurularına muvafakatname veremezler.

  • İnhisarı lisanslı bir patentin sicile kaydı halinde, lisans verenler Türk Patent’den, üçüncü kişilere lisans verme teklifi yapılmasını talep edemezler.

Bir lisansın Türk Patent siciline kaydı için, aşağıda listelenen belgeler Türk Patent’e ibraz edilmelidir:

  • Başvuru formu,

  • Lisans sözleşmesi (lisans sözleşmesinin yabancı dilde olması halinde ilaveten yeminli tercüman tarafından onaylanmış Türkçe tercümesi),

  • Lisans kayıt ücretinin yatırıldığı bilgisi.

Ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz:

Doğukan Berk Aksoy, LL.M.

Avukat | Marka Vekili | Patent Vekili

T: 0 (312) 969 09 63

[1] Belirtmek gerekir ki telif hakkı ile korunan fikir ve sanat eserlerinin lisanslanması, Sınai Mülkiyet Kanunu’nda değil, 5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenmiştir ve telif haklarına ilişkin lisans (ruhsat), bu yazının konusu dışındadır.

Recent Posts

See All
bottom of page